Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirileceği müjdesini verdi.
Bakan Çelik, 1. atama bölgesinde zorunlu hizmet yerlerinde 5 yıl, 2. atama bölgesinde 4 yıl, 3. atama bölgesinde ise 3 yıl görev yapan sözleşmeli öğretmenlerin, hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmadan kadroya alınacağını açıkladı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bir TV programına katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Çelik, 50 bin sözleşmeli öğretmen bulunduğunu, kaydederek, “Sözleşmeli öğretmenlerle ilgili kendileri farklı hissetmelerine neden olacak beyanlar var. ‘Çeşitli insanlar niçin 4/B var?’ ‘Niçin atama yapıyorsunuz?’ diye. Bu sözleşmeli öğretmenlerin kendilerini farklı hissetmesine neden oluyor. 4/B öğretmenlik olmasaydı, bu 50 bin kişi işsiz olacaktı. Öğretmen olmamış olacaktı” dedi. Sözleşmeli öğretmenliğin olma sebebini ise Çelik, görev geldiklerinde “iflas eden” bir ekonomi olmasına bağladı. Göreve geldiklerinde Türkiye’nin ayağa kaldırılması gerektiğini ifade eden Çelik, “Bize 100 bin, 300 bin kadro verin diyemiyorsunuz. Bunun yarısı her sene MEB’e veriliyor. Bize verilen kadroyu da biz en iyi şekilde değerlendiriyoruz, buna karşın açığımız var. Ama sözleşmeli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlere göre dezavantajı yok. Eskiden 11 ay üzerinden faydalanıyordu, biz bir düzenleme yaptık. 12 ay üzerinden oldu artık. Eğer 4/B ataması olmasaydı şu anda 50 bin arkadaş çalışıyor olmayacaktı. 2007′den itibaren 4B atamalarını da KPSS sonuçlarına göre yapmaya başladık.
Yarın kapının önüne konur muyum diye düşünürse, böyle bir şey olmaz” dedi.
İnsanın hadi ordan diyesi geliyor. Sözleşmeli ile kadrolu arasında fark yokmuş, bunu bir de sözleşmeli arkadaşlara sormak lazım. İnternet üzerinde kısa bir araştırmayla bile ötekileştirilen sözleşmeli öğretmenlere yapılan farklı uygulamalar görülebilir. En basitinden, önceden kadrolu öğretmen denmezdi ama artık "kadrolu musunuz yoksa sözleşmeli misiniz" diye sorulması bile durumu açıkça ortaya koyuyor. Sözleşmeli öğretmen arkadaşların diken üzerinde durmalarına ise hiç girmiyorum.
Sözleşmeli Öğretmenleri Kadroya Geçireceğiniz
Bakan Çelik, sözleşmeli öğretmenlere de kadroya geçecekleri müjdesini verdi. Belli bir plan dahilinde sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirileceğini bildiren Çelik, “Bizde atama bölgeleri var. 1. Atama Bölgesi’nde 3 yıl aralıksız çalışan ve olumsuz sicil almayan sözleşmeli öğretmenleri bu 3 yılın sonunda herhangi bir değerlendirmeye tabu tutmadan, herhangi bir sınav yapmadan kadroya alacağız. Bu 3. atama bölgesinin geneli Doğu ve Güneydoğu bölgelerini kapsıyor. 2. Atama Bölgesi’nde çalışan sözleşmeli öğretmenlerden 4 yıl aralıksız çalışan kadroya geçecek. 1. Atama Bölgesi’nde zorunlu hizmet bölgesinde olan ve 5 yıl burada çalışanlar kadroya geçecek” dedi.
Bakan böyle diyor ama büyük ihtimalle yapılan atamalar dava sonucunda iptal edilecektir. Çünkü mevcut yasal düzenlemeler (ki çoğu mahkeme kararları gereğidir) atama ve yükselmelerin torpili engelleyecek şekilde, sınavla yapılmasını gerektirmektedir. Hem bakana sormazlar mı "madem sözleşmeli ile kadrolu arasında fark yok, o zaman neden sözleşmelileri kadroya geçiriyorsunuz?".
Sözleşmeli Öğretmene Kadrolu Hakları Veriliyor
Bakan Çelik, sözleşmeli öğretmenlere verdiği müjdelerini sürdürürken, sözleşmeli öğretmenlerin kadrolu öğretmenler gibi asker öğretmenlik yapabilmeleri için Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı ile görüşmeleri sürdürdüklerini açıkladı. Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin askerliklerini tecil ettirebilmesi için de görüşmeleri sürdürdüklerini bildirirken, “Sözleşmeli öğretmenlerin zorunlu hizmet bölgesinde geçen hizmet süresini kadroya geçtiğinde zorunlu hizmet bölgesinde görev süresi olarak sayacağız. Çalıştığı hizmet süreleri de kadroya geçtiklerinde fiili hizmete sayacağız. 4/B’ye tabi arkadaşların özre bağlı tayinleri kadrolular gibi yapılacak” müjdelerini verdi.
Sözleşmeli öğretmenlik uzun bir süredir var, ancak bu basit haklar daha yeni yeni verilecekmiş. Sanki bu kadar zamandır, başka bir hükümet, başka bir bakan var.
100 Bin Öğretmen Atarsak Öğretmenler Ek Ders Ücreti Alamaz
Bakan Çelik, kendilerinden önceki atamalarda planlamanın hiç yapılmadığını ve bu nedenle bazı okullarda norm fazlası öğretmen varken bazı okullarda bütün derslere bir hocanın girdiğini anlattı. Şu anda yapılan atamaları ihtiyaca göre yaptıklarını belirten Çelik, “Bazı branşlarda fazlamız var. ‘Kaç öğretmene ihtiyaç var’ derseniz 6 ay sonra farklı şimdi farkı sayı söylerim. Mesela 2008 yılında 16 bin öğretmen emekli oldu. Yani bunların yerine atama yapmanız lazım, yeni açılan okullar için atama yapmamız lazım. Öğretmene ne kadar ihtiyaç varsa ona göre atıyoruz” dedi.
Çelik, bugün itibariyle kadro verilmesi halinde 100 bin öğretmen ataması yapmaları halinde ise öğretmenlerin yüzde 80′inin ek ders ücreti alamayacağını vurgulayarak, “Öğretmenlerin gelirinin üçte biri ek ders ücretinden geliyor. Bunları da hesaplıyoruz” dedi. Bakan Çelik, eş durumuna bağlı yer değiştirme isteklerinde ise öğretmenlerin doğu yerine batı illerine gelmeyi tercih ettiğini kaydederek, “Van’da eşin var. ‘Senin eşin Ankara’ya geleceğine sen Van’a git’ diyoruz. Nerde öğretmen ihtiyacı varsa oraya git. Ama bu pek istenmiyor. Benim Ankara’da öğretmene ihtiyacım yok ki, orada var” diye konuştu.
Sanki şimdi bütün öğretmenler ek ders alıyor? Sınıf öğretmenleri haricinde tam ek ders alabilen öğretmen sayısı çok az. Bakanlık yaptığı ek ders düzenlemeleriyle zaten öğretmenlerin ek derslerini kırpa kırpa kuşa döndürmüş, bir çok kazanılmış hakkı iç etmiştir. Öğretmen ihtiyacı çoğu yerde ücretli öğretmenle giderilmeye çalışılıyor ki bu arkadaşlara asgari ücret veriliyor desem yeridir, verim var mı ne yazık ki yok.
Bu yazının kısa bağlantısı http://www.yakupgovler.com/?p=617.
Yazılarımı RSS aboneliği ile takip edebilir, yeni yazılarıma kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Bunun için ise RSS adresimi kullanabilirsiniz.
Tarih: 27 Aralık 2008 Saat: 21:39
Sayınbakan ilk önce lise mezunu bayanlara devlet kadrosunda iş imkanı sağlıyor sonra sözleşmelilere kadro müjdesi veriyor.Peki biz usta öğreticilere neden üvet evlat muamalesi yapıyor .Üç kuruş ek ders ile kadrolu öğretmenin yaptığı işin aynısını yapıyoruz.Ya bizim haklarımız bunlar hep seçime ön hazırlık.Sayın bakan biraz da bizi düşünsün. Binlerce usta öğretici okul öncesi eğitim kurumlarında senelerce emek verdi.Bizlerde kadroyu haketmedik mi?
Tarih: 29 Aralık 2008 Saat: 13:11
8 YILDIR OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİNİ YAPMAKTAYIM. VE 4 YILLK BRANŞIMIN MEZUNUYUM. KÖYLERDE,İL VE İLÇELERDE GÖREV ALDIM. BU KADROLAŞMADA BİZLERİDE KAPSAYACAK BİR YÖNETMELİK UYGULANSIN. BU KONUDA BÜTÜN OKULLARDA ANASINIFI ÖĞRETMENİ ACIĞI BULUNMAKTADIR. ÖZELLİKLE ANADOLU DA ÇOCUKLARIMIZ İÇİN ÇOK GÜZEL BİR GELECEK SİZLERLE DAHA AYDINLANACAK. İLGİNİZDEN DOLAYI ŞİMDİDEN TŞKLR.